Eğitim
Son Sümer Prensesi Muazzez İlmiye Çığ aramızdan ayrıldı
Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen bilim kadını, son Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye Çığ 110 yaşında hayatını kaybetti. Osmanlı’nın son yıllarına, iki dünya savaşına ve Cumhuriyet’in her dönemine tanıklık etti. 74 bin tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturan Muazzez İlmiye Çığ, dünyanın sayılı sümerologlarından biriydi. 104’üncü yaş günündeki bir röportajında “104 yaşında olduğumu düşündükçe şaşkına dönüyorum. Artık bıktım yaşamaktan” ifadelerini kullanmıştı. Sümer Prensesi Muazzez İlmiye Çığ, son doğum gününü de 20 Haziran’da kutlamıştı.
Marmara’daki 2 bin yıllık bazilika tamamen gün yüzüne çıktı
Marmara Bölgesi’nin en büyük gölü olan İznik Gölü’nde 10 yıl önce 2 metre derinlikte keşfedilen 2 bin yıllık bazilika, kuraklıkla birlikte artık tamamen su yüzeyine çıktı. Üzerinde ördeklerin gezdiği bazilika, drone ile havadan görüntülendi.
17 Kasım BUDO ve İDO seferleri iptal mi? Rüzgar ve yağışlı hava etkisi!
Özellikle bu hafta sonu Marmara bölgesinde yağışlı hava etkisini sürdürüyor. ava şartlarının kötüleşmesi zaman zaman İstanbul vapur seferlerinin ve İstanbul – Bursa BUDO feribot seferlerinin iptal edilmesine sebep olabiliyor. 17 Kasım İDO – BUDO seferleri iptal mi? sorusu da bu sebeple merak ediliyor. İşte 17 Kasım Pazar iptal olan BUDO ve İDO seferleri!
Önce düşün sonra söyle atasözünün anlamı nedir?
Önce düşün sonra söyle atasözüyle asıl anlatılmak istenen şey; İnsanların harekete geçmeden önce düşünmeleri gerektiğini ve atacakları adımları dikkatlice değerlendirmeleri gerektiğini hatırlatmak amacıyla kullanılan bir atasözüdür. Kişilerin …
Badire atlatmak deyimi ne anlama geliyor?
Badire atlatmak deyimiyle asıl anlatmak istenen şey; Bir tehlikeyi, belayı, felaketi ya da zorluğu atlatmak anlamında kullanılan bir deyim olarak kullanılabilmektedir. Kişiyi çok zorlayan bir şeyin artık bittiğini ve zorluk yaratmaktan çıktığını …
Ümit Taşı
KÜÇÜK ÇOCUK, deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Şekli de bir insan kalbi gibiydi. Üstelik de parıl parıl parlamaktaydı. Çocuk, taşı avuçlayıp evine koştu. Ve onu büyük bir heyecanla babasına uzattı. Adam, yavrusunun soğuktan morarmış avucundaki taşın, birbirine sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı. Fakat […]